Bir Cinayet Senfonisi

Burcu Argat

Bir Cinayet Senfonisi, polisiye bir roman olmanın ötesinde, günümüz toplumundaki bireylerin gelenekler ile modernite arasındaki bocalamasını sorgulayan bir olaylar örgüsü. Özellikle iş yaşamındaki kıyasıya rekabet ortamında ayakta kalabilmenin tek kuralının, kuralsızlık olduğu bir dünyada bir nevi “başa çıkma sanatı güzellemesi” aslında.

Yazar Burcu Argat, avukatlık mesleğinin kendisine kazandırdığı tecrübelere de dayanarak teknik anlamda da hiçbir boşluk bırakmadan kotarmış bu hikayeyi. Ön planda temposu her daim yüksek olan bir cinayet soruşturması incelenirken; arka planda toplum-birey yapısı, kendini yeniden keşfetme zorunluluğu, bu bağlamda başkalarına güvenebilme olgusu ve tabi ki kadın-erkek ilişkileri irdelenmiş.

Gerçek gözlem ve yaşanmışlıklardan damıtılan olaylar zincirinde okuyucuları bekleyen bir başka sürpriz ise gerek Osmanlı saray müziğinden gerekse klasik batı müziğinden çok çeşitli tespitlere yer verilmiş olması. Roman böylece klasik polisiye kurgusunun bir adım ilerisine geçerek okuyucuya müzikal anlamda da değişik bir tat, farklı bir bakış açısı vaadediyor. 

Bir Cinayet Senfonisi'nin kapak tasarımını Oyuncu İzim Turan yaptı. 



https://www.usengecsef.com/2018/02/gectigimiz-aydan-dizi-kitap-sarki-favorilerim

 

Aslen Avukat olan ve edebiyat dünyasına yeni katılan Burcu Argat‘ın 264 sayfalık bu ilk romanı polisiye türünde sürükleyici bir hikayeye sahip. Beyaz yakalıların o dışardan mükemmel görünen plaza hayatlarında yaşadığı iktidar ve var olma mücadelesi esnasında gelişen kıyasıya rekabet ortamıyla nasıl başa çıkma mücadelesi verdiği bu romanda etkileyici bir şekilde ele alınmış. İnsanların kendi iç dünyasında, bir yanda geleneksellik ve diğer yanda modernlik arasında kalışını da irdeleyen bu romanda, bir cinayet soruşturması yanında, kadın-erkek ilişkileride masaya yatırılmış.

Kitabın konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; Baş kahraman Saba’nın iş yerinde en büyük rakibi olarak gördüğü kişi Arya, bir anda hayatını kaybedince, baş şüphelilerden biri olarak, hem polislere karşı masumiyetini kanıtlamak için bolca çabalaması, hem beraberinde gelişen olaylardan paçasını kurtarması gerekiyor. Üstelik bu kaotik durumda bir yandan da yeni yeni gelişen aşkını yaşatmaya çalışıyor. Sosyal medya takipçilerim instastory yayınlarımdan bilir, başladığım gece bitirecektim de 2. güne de biraz bıraktım. Tadını iyice çıkardım anlayacağınız.

Siz de evdeki en sevdiğiniz koltuğa yerleşip, kahvenizi alın ve bu sürükleyici romanın keyfine varın diye, acaba diyorum, aranızdan birine Burcu Argat’ın bu Bir Cinayet Senfonisi kitabını hediye mi etsem? Siz en iyisi beni instagram’da da @usengecsef hesabımdan takip edin, her an bir sürpriz yapabilirim gibi 




Büyük patronların bile, çıkarsız hal ve hatırları sorulmuyormuş, ne acı değil mi? Ya romanın baş kahramanı Saba ne yapsın? O da, bu acımasız ve rekabetçi iş dünyasının küçük bir parçasıdır; çalışkan, hırslı ve başarılıdır.  Ama çalışma arkadaşı Arya’nın öldürülmesi, onu baş şüpheli yapar. Bu da yetmezmiş gibi, işinden de olur; hem de kendini savunma hakkı bile verilmeden.

Komiser Hikmet, Saba’nın suçlu olduğundan adı gibi emindir; ortağı Burak ise Saba’yı dolaylı da olsa savunacaktır. Neden?

Saba, artık tek başınadır ve kimseye güvenmemektedir. Masum olduğunu kanıtlamaya çalışırken, bir yandan da kendisi ile yüzleşecektir.

Kimi zaman, iş yaşamında edindiği tecrübelerle, kimi zaman da kendi yaşam yolunda edindiği tecrübelerle Arya hakkında araştırma yapmaya başlayacaktır. Ama bu hiç kolay olmayacaktır, çünkü peşinde Komiser Burak vardır.

Arya’nın, hayatta kalan tek akrabası olan amcası ünlü müzisyen Fuat Türker’dir. Bir zamanların ünü, Avrupa ve Amerika’ya yayılmış müzisyen ve kompozitörü Fuat; şimdi kendini evine kapatmış ve dış dünya ile ilişkisini kesmiştir. Acaba Fuat, Saba ile görüşmeyi kabul edecek midir?

ir Cinayet Senfonisi’ni, başından sonuna kadar merak ve heyecanla okudum. Yazar Burcu Argat, iş dünyasının gerçek yüzünden, toplumsal yaşamda kadın erkek ilişkilerine ve en önemlisi de Türk Müziğinden Klasik Batı Müziği’ne kadar uzanan, alışılmışın dışında bir polisiye roman kaleme almış.

İlkinin devamı niteliğinde çıkacak olan romanını sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım bu defa, Saba’nın hayat hikayesine daha geniş yer verir. Bu, Komiser Hikmet ve Burak için de geçerli.


OKUR PAYLAŞIMLARI


 




Email